Son yıllarda dünya genelinde pek çok kriz ve çatışmaya sahne olan Kafkasya, şimdi de büyük bir diplomatik gelişmeye ev sahipliği yapıyor. 2023 yılı, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın aradığı barışı Kafkasya’da bulduğu dönüm noktası oldu. Azerbaycan ve Ermenistan arasında imzalanan yeni anlaşma, sadece bölgesel dinamikleri değil, uluslararası ilişkileri de derinden etkiliyor. Peki, bu anlaşmanın arka planı nedir ve bölgeye nasıl bir etkisi olacaktır? İşte detaylar...
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki çatışma, Sovyetler Birliği’nin çöküşü ile birlikte alevlenmiş olan Dağlık Karabağ bölgesi üzerindeki hak iddialarından kaynaklanıyor. 1990’ların başında başlayan bu çatışma, yıllar içerisinde farklı dönemlerde alevlenerek büyük kayıplara ve göçlere neden oldu. 2020 yılında yaşanan çatışmalar, her iki ülkenin de askeri gücünü ve stratejik taarruzlarını gözler önüne serdi. Ancak, asıl sorun sadece toprak değil; bir ulusun kolektif hafızası ve kimliği ile de yakından bağlantılı. Şimdi, Cenevre’de gerçekleştirilen uluslararası müzakerelerde, Trump’ın önderliğindeki ABD yönetiminin aktif rol almasıyla, iki ülke arasında önemli bir uzlaşmaya varıldı. Bu durum, yalnızca hem Azerbaycan hem de Ermenistan için değil, bölgedeki diğer ülkeler için de büyük bir umut ışığı taşıyor.
Azerbaycan-Ermenistan anlaşmasının en önemli maddeleri arasında sınır güvenliği, toprakların yeniden düzenlemesi ve güvensiz bölgelerdeki askeri çekilmeleri içeriyor. Bu, birçok analiste göre, bölgedeki barışın kalıcı olabilmesi adına atılmış cesur bir adım olarak değerlendirilmekte. Anlaşmanın bir diğer önemli yönü ise, tarafların ekonomik işbirliğini teşvik etmesi ve insan hakları ihlalleriyle ilgili olarak bağımsız gözlemcilerin bölgede konuşlandırılması. Bu sayede, barışın kalıcı hale gelmesi ve halklar arası barışın sağlanması hedefleniyor. Dahası, Trump’ın Kafkasya’daki bu diplomatik müdahalesi, uluslararası güç dengesinde de yeni bir sayfa açabilir. Her iki ülkenin hakim olduğu coğrafi ve stratejik konumları, büyük güçlerin bölge üzerindeki çıkarlarını da etkileyebilir.
Sonuç olarak, Trump’ın bölgedeki barış çabaları, büyük bir uluslararası aktör olanya da ulusların ilişkilerini yeniden değerlendirme fırsatı sunmaktadır. Ekonomik ve askerî işbirliğiyle desteklenen bu anlaşma, geçmişten gelen kin ve düşmanlıkların yerini dostluk ve işbirliğine bırakma çabası olarak öne çıkıyor. Elbette ki, bu süreçte karşılaşılacak zorluklar ve engeller de olacaktır ancak attıkları bu adım, Kafkasya’da barışın sağlanması adına kaydedilen önemli bir ilerleme olarak tarihe geçecektir.